Kimyasal Peeling

Yaşla birlikte cildin en üst tabakası olan epidermisteki hücre yenilenmesi giderek azaldığı için, cilt yüzeyinde ölü deri hücreleri birikmeye başlar. Bu da cildin donuk, mat ve cansız bir görünüm almasına neden olurken, kahverengi lekeler, ince çizgi ve kırışıklıklar ortaya çıkar.

Ciltteki ince kırışıklıkları ve renk farkını yok etmek için en etkili yöntemlerden biri kimyasal peeling tedavileridir. Cildin üst katmanını nazikçe soyan peeling tedavileri kolajen üretiminin artmasını ve cildin çok daha pürüzsüz, parlak ve genç görünmesini sağlar. İnce çizgiler azalır, derin kırışıklıklar ve pigment lekelerinin görünümü hafifler. Donuk ve cansız görünümlü cildi canlandırmak, cilde olduğundan yaşlı bir görünüm veren ton farklılıklarını düzeltmek, ince çizgileri hafifleterek cilde kadifemsi bir doku vermek için uygulanan işlem, cildin üst katmanını kontrollü ve yüzeysel bir şekilde soyma prensibine dayalıdır.

Tedavi sırasında yüze, cildin üst katmanında birikmiş olan ölü derilerin soyulmasını sağlayan bir solüsyon uygulanır. Böylece cildin yıpranmış, tazeliğini ve parlaklığını kaybetmiş tabakası kontrollü bir şekilde yok edilmiş olur. Ciltte bir yeniden yapılanma sürecini tetikleyen kimyasal peeling işlemi, aynı zamanda cildin daha fazla kolajen üretmeye başlamasını sağlar.
Kimyasal peeling tedavisinde en çok AHA olarak bilinen Alfa Hidroksi Asitler (glikolik, laktik ve meyve asitleri) tercih edilmektedir. Meyve, şeker kamışı ve süt gibi besinlerden elde edilen bu doğal asitlerle yapılan peeling tedavisinin en önemli özelliği birkaç saat içinde tamamen geçen- hafif bir kızarıklık dışında herhangi bir yan etkileri olmaması, bu nedenle de hastayı sosyal hayatından uzaklaştırmamalarıdır.

TCA (trikloroasetik asit) ile orta derinlikte, fenol (karbolik asit) ile daha derin peeling yapılır, bu tedavi metotları daha farklıdır ve işlem sonrasında uzun bir iyileşme sürecine ihtiyaç duyulur.

Kimyasal peeling tedavisinden daha canlı, daha parlak ve daha pürüzsüz bir cilt isteyen herkes faydalanabilir.
Bu tedavi…
Gözaltı ve dudak çevresindeki ince çizgilerde
Yüzdeki güneş ve yaşlanmaya bağlı kırışıklıkların hafiflemesinde
Sivilce problemini kontrol altına almakta
Akne izlerinin ve genişlemiş gözeneklerin hafiflemesinde
Güneş lekeleri, yaşlılık lekeleri, çiller, doğum kontrol hapları ya da gebeliğe bağlı kahverengi lekelerde
Dekolte ve el gibi hassas bölgelerde daha taze ve genç bir görünüm yaratmakta
Ciltteki donuk ve cansız görünümü gidermekte etkilidir.

Cildin en üst tabakasında yüzeysel bir soyulma ile cildin kendini yenileme mekanizmaları tetiklenmiş olur. Cilt gençleştirmede esas deride kontrollü bir travma yaratmaktır. Kimyasal peeling işleminde bu etki cildin soyulması ile yaratılır. Böylece cilt kendini iyileştirme mekanizmalarını devreye sokarak daha fazla kolajen ve elastin üretmeye başlar.

Ayrıca cilt yüzeyinin ölü derilerden arındırılması ile alttan daha sağlıklı, daha parlak bir cilt çıkar. Kimyasal peeling bu iki etki mekanizmasının bir araya gelmesi ile cilt kalitesinde gözle görülür bir iyileşme yaratır.
Peeling tedavisi son derece konforlu ve kısa süren bir işlemdir. Cilt temizlendikten sonra yüze uygun görülen peeling solüsyonu sürülür. Solüsyon bir süre yüzde bekletildikten sonra, yüze solüsyonu nötralize eden bir formül sürülür. Tedavi, cilde önce yatıştırıcı bir krem, ardından da bir güneş koruyucu uygulanması ile son bulur.

Tedavi protokolü cilt tipi ve ciltteki problemlere göre değişmekle birlikte ortalama 4 seans önerilir. Seanslar 7-10 gün aralıklarla yapılır. Kullanılan peeling solüsyonunun gücü hastanın ihtiyaçlarına göre belirlenir.

Evet. Tedaviden hemen sonra normal yaşamınıza geri dönebilirsiniz. İşlem sonrası tedavinizi mutlaka doktorunuzun önerdiği bir güneş koruyucuyla desteklemelisiniz. Cilt hassaslaşacağı için bu dönemde güneşe karşı etkin bir korunma rutini geliştirmeniz son derece önemlidir.